Eski devirlerde çalgı ile rakseden erkeklere “köçek” derlerdi. Köçek olmak, kolay bir iş değildi. Bunlar, çehreleri genç kız   simalarını andıran, süzgün gözlü ve narin endamlı delikanlılar   arasından seçilirdi. Bir köçek, aylarca ustaya çıraklık ederek  yetişirdi.

       Köçekliğin gün görme çağı İstanbul’da XV. Yüzyılın sonlarında başladı. Köçeklik Sultan İbrahim devrinde adeta bir sanat haline gelmişti. Sultan İbrahim devri dışında köçek olayı Osmanlı sarayında olmamıştır. Osmanlı Devleti’nde 1856’da Mustafa Reşit Paşa Köçekliği yasaklamıştır.

Tarih boyunca çeşitli sebeplerle yasaklanmış olsa da  Mengen gibi bazı  yerlerde yöresel olarak yaşatılmaya ve bir eğlence biçimi olarak kullanılmaya devam etmektedir. Yöresel bir özelliğe sahip olmakla birlikte köçeklik  babadan-oğula usta-çırak ilişkisiyle kuşaklararası bağlantıları sağlayan yönüyle de dikkat  çekmektedir.

Bugün köçeklik kültürünün en yaygın karşımıza çıktığı bölgelerden birisi Batı Karadeniz Bölgesi’dir. Köçeklik, Zonguldak, Bartın, Karabük, Kastamonu, Çankırı ve Sinop, illerinin ve Mengen  ilçesinin içinde yer aldığı bir coğrafyada hem düğünlerin hem de şehir tanıtımlarının vazgeçilmez unsurlarından birisidir.