Güler’in Anıları
Güler orta üçüncü sınıf. 13 yaşında. Çok korkak ve ürkek. 10 yaşına kadar sokağa adım atmamış, camdan oyun oynayan çocukları izlemiş. Okulda tek başına ne yapacak? Kalbi küt küt atıyor..
Orta ikinci sınıfa gündüzlü başladığında sınıf arkadaşları çok ilgi göstermişlerdi ona. Bir çok kişi yanına oturması için çok sıcak bir şekilde çağırıyordu.Sonunda Meliha ile Nimet’in ortasına yerleşti. O da ne ? Önündeki sırada daha önce görmediği tarzda bir arkadaş var. Zümrüt. Açık sarı saçlı, masmavi gözlü, uzun boylu ve çok güzel..Güler hayran oldu bu arkadaşa. Sonraki günlerde tüm isteyen arkadaşlara evden kitaplar, bakkaldan ne isterlerse taşımaya başladı. En çok da Zümrüt’e. Anne ve babası öğretmenmiş,iki tane erkek kardeşi varmış. Orta ikide sınıfta kalmış. Ama çok zeki. Yani o, bir tane. Güler’in sınıfta karizması süper..
Orta üçüncü sınıfa geldiğinde çok şaşırdı Güler. Sınıfın öğrencilerinin dörtte üçü başka sınıfa alınmış. Hiç tanımadığı arkadaşlar çoğunluk. Güler’in karizma sıfır. Birlikte oturduğu Meliha ve Nimet’ de başka sınıfa gönderilmiş. Şimdi kiminle oturacak? Birden boş bir yer gözüne ilişir. Arkadaşın yanına oldukça çekingen ve ürkek yaklaşır. ” Yanınıza oturabilir miyim “der.Arkadaş çok sevecen bir şekilde “tabii otur, Muhsine ben “der,
Allaha şükür , Zümrüt gönderilmemiş başka sınıfa. Bunu fark edince sevinir Güler. Zümrüt’le modaya uyarlar ve samimi arkadaş olurlar.Artık her yere birlikte gidiyorlar. Yemekhaneye, kütüphaneye, iş atölyesine, ev işi atölyesine, spor salonuna, bahçeye, Güler bu durumdan çok mutludur.
Ama sınıfta Güler’le çok ilgilenen bir başka arkadaş vardır. Onu da sever Güler . Adı Gülser.
Artık yatılı bir öğrencidir Güler. Devlet memuru olan babası , kendi isteği ile Bolu’dan İstanbul’a tayin olmuştur. Güler yatılı olarak okulda kalmış, çok acı ama Güler’in kedisi de komşuya emenet edilerek sokağa bırakılmıştır.
Ailesine çok kırılan Güler, onlara mektup yazmaz. Bir kaç ay geçince ,İstanbul’dan babası Eğitim Şefi İhsan Beye ulaşır. Durumu anlatınca Güler Eğitim Şefi’nin odasında ,onun söylediklerini ailesine yazmak zorunda kalır ve Şef mektubu, hatta mektupları kendi eliyle postalar.
Farkında olmadan ailesini kendince cezalandırmaktadır. Derslerine çalışmaz.Sıra eşi küçük küçük yazılar yazıyor. Oda yazmaya başlar. Eteklerinin altına koyarlar. Kopya yani. Güler çok korkak olmasına rağmen buna nasıl cesaret etti? Anlaşılmaz. Bugün bile sorunun cevabı Güler’de yok.
Kopyadan ne kadar yararlandı? Çekerken nasıl kıpkırmızı oldu? Öğretmen , her kimse onu neden yakalamadı? Özellikle tarım öğretmeni Şeref bey için hazırlanıyordu kopyalar.
Güler’in korkunç bir kabusu vardı. Beden Eğitimi dersi. Bir türlü olmuyordu, olmuyordu işte. Gece rüyalarına giriyordu. Bir çare bulamıyordu.
Bir yanıt yazın