
III. SELİM 1789-1807 (YAŞAMI 1761-1808)
3. Mustafa’nın ilk erkek çocuğu olup,36 yıl boyunca hiç şehzade doğmamış olduğu için dünyaya gelişi büyük sevinçle karşılanmıştır.
Daha beş yaşındayken eğitimine başlanmıştır. Babası 1774’de öldüğünde Selim 13 yaşındaydı. Kafes dairesine konmakla birlikte tahta geçen amca 1.Abdülhamit ona bir ölçüde özgürlük tanımıştı. 15 yıl boyunca müzikle uğraştı, besteler yaptı, şiirler yazdı. 1785’de 1.Abdülhamit’e karşı düzenlenen bir tahttan indirme teşebbüsü onun aleyhine oldu. Özgürlüğü kısıtlandı. Zehirlenme olayından ise kurtulmayı başardı.
1785-1789 yılları zor geçti. Bu arada topçulukla ilgi bir risale yazdı. Gizli yollardan dış dünyayı izlemeye çalıştı. Avrupa’da gelişen topçuluk, sanayi, askerlik ve toplumsal yapıyı öğrenmek için Fransa Kralı XVI. Lui ile mektuplaştı. İstanbul’daki Fransa elçisi ile haberleşti. Tahta geçtiğinde sorunlarla doğrudan ilgilenmeye başladı. Hemen her gün kıyafet değiştirerek çarşı pazar dolaşmaya başladı. Meclis-i Meşveret’te başlıca siyasi, askeri, toplumsal sorunlar tartışıldı.
Anadolu’dan gelip, cepheye gönderilen askerlerin, İstanbul’da kaldıkları süre içinde komşu köy ve çiftlikleri talan ettiklerini öğrendi. Devlet ricali, sıradan halk ve esnafın lüks ve israf içinde olduğunu gördü. Bu sebepten geliri giderini karşılayamayanların yolsuzluklara başvurduklarını rüşvet ve iltimasın ilmiye sınıfına bile girdiğini tespit eden genç padişah dehşete düştü. İstanbul’da içki ve sefahat yaygındı. Meyhaneleri kapattı.
Kibar sınıfın dışarıdan gelen kumaşları tercih ettiğini görerek yerli malı kullanılmasını emretti. Saraydaki altın ve gümüşleri Darphane’ye gönderdi. ”İmdad-ı Seferiye adıyla başlattığı yardım kampanyasına harem cariyeleri bile katıldı. Ulema takımının tepkisi ile karşılaştı.
Yeniçeri ocağının düzeltilemeyecek derecede bozulduğunu gören padişah Avrupa tarzı bir ordu kurdu. Nizam_ı Cedit (büyük düzen) ordusu. Bu ordunun masraflarını karşılamak için İrad-ı Cedit hazinesi kuruldu. Kendi ocaklarının kaldırılacağını düşünen yeniçeriler padişaha düşman oldular.
Nizam-ı Cedit geniş anlamda sadece Avrupa talim usulü ile yeni bir askeri kuvvet kurmak değil, ulemanın çağdışı düşüncesine karşı koyup nüfuzlarını kırmak, Osmanlı Devleti’ni Avrupa’nın ilim, sanat, ticaret, ziraat, teknik ve sanayide yaptığı ilerlemelerden yararlanarak geliştirmek için düşünülen tüm yenilik hareketlerinin bütünüdür.
İlk devlet matbaasının kurulması ,Avrupa başkentlerinde daimi elçilikler açılması, askeri okullarda yabancı dille (Fransızca)öğretim yapılması başlıca yeniliklerdir.
Padişahı en çok düşündüren olay köylünün tarlasını, esnafın dükkanını bırakıp İstanbul’a göç etmesiydi. Bunu önlemek için yoklama örgütü kurdu. Dilencileri de yakalayıp, tersanelere gönderip çalıştırmaya başladı. Yüksek bina yapılmasını önlemeye çalıştı.
Halk sever bir padişah olan 3.Selim kenti her gün gezerdi. Taşra ile ilgilenmeye olanak bulamamıştır. Fırınlara her gün miri ambarlardan 15 bin okka un yollatırdı. Halkın aç kalmasını önlemeye çalışıyordu.
Kendisi batıl inançlardan uzaktı. Çağdaşı ulema ise Orta çağ ruhban sınıfının saplantılarındaydı. Her şeye ilk önce bunlar karşı çıkıyordu. Ordunun savaşması , küffara karşı cihat ilanı yönünde devamlı fetva verdikleri halde, orduya moral için cepheye gitmeleri istendiğinde gitmek istemiyorlardı.
Devrinde Avusturya ve Rusya ile barış antlaşmaları imzalandı. Fransa’nın Napolyon önderliğinde Mısırı’ı ilhak etmesi önlendi.
Padişah özellikle klasik Türk müziğinin önde gelen ustalarındandır. Besteleri günümüzde de severek dinlenir. İyi bir hattattır. Resmi yazılarda halkın anlayabileceği Türkçe kullanılmasını teşvik etmiş, kendisi de hatt- hümayunlarında buna özen göstermiştir. Dönemine ilişkin en önemli kaynak Ruzname’dir.
Annesine düşkün olup, sabahları onun dairesine gidip, çok sıcak anne oğul sohbeti yaptıkları söylenir. Kız ve erkek çocuğu olmamıştır.
Batı tarzı askeri eğitim, İstanbul’da yobazlar ve cahil kesim arasında din elden gidiyor yaygarasına sebep oldu. Yeniçeriler Nizam-ı Cedit-i dinsizlikle eş değerde tutuyor ve kendi çıkarlarına aykırı görüyorlardı. Bunların yaptığı propogandalar sonucu Kabakçı Mustafa isyanı çıktı. 3.Selim tahttan çekildi. Nizam-ı Cedit kaldırıldı.

Bir yanıt yazın