Osmanlı Devleti’nin halka uyguladığı yasakların bazılarının belgeleri vardır. Bazıları ise rivayet şeklindedir . Bir bakalım mı?

Kadınların su taşıdığı yerlerde erkeklerin dolaşmasını yasaklamıştı. Yavuz Sultan Selim 1512-1520

İstanbul’da çok büyük bir esir pazarı vardı. Ülkeye ticari amaçla gelenler de bu pazarı gezip, dolaşırlarmış. Pazardan esir satın alıp, kullanıp ,ülkelerine giderken sokağa bırakıyorlarmış. 1559 tarihinde çıkarılan bir kanunla gayri müslimlere esir satılması yasaklanmıştır.İlk kahve içme yasağı da bu devirde uygulandı. Kahvehanelerin dedikodu ortamına dönüşmesi önlenmek istendi. Sultan Süleyman 1520-1566

Çoktandır Eyüp semtinde kaymakçı dükkanları meşhur olmuşlardı. Eyüp Sultan ziyaretleri sırasında kadın ve erkekler bu dükkanlardan alış veriş ediyorduBu semtin din adamları “kıyamet yaklaşıyor”,”din elden gidiyor” şeklinde yorumlarla padişaha şikayet başvurularında bulundular. Onlara göre kaymak alma bahanesi ile kadın ve erkekler buluşuyor veya tanışıyorlardı.1573 tarihinde bu dükkanlara kadınların girmesi yasaklandı. Sultan Sarı Selim 1566-1574

İstanbul’da kadın ve erkekler bir arada kayıklara biniyorlar ve geziyorlardı. Bu kayıklar kadın ve erkeklerin buluşması şeklinde yorumlanarak, padişaha şikayet iletildiği için 1580 tarihinde yasaklandı.1918 tarihine kadar devam etti.Kahve içilmesi de yasaklanmıştı. Din bilginlerinin ricası ile 1587 yılında kaldırıldı. Sultan 3. Murat 1574-1595

Keyif verici maddelere ve bu maddeler içinde gördükleri kahveye içme yasağı tekrar getirildi. Sultan 1.Ahmet 1606-1611

Sokaklarda asayişi sağlamak açısından yatsı namazı sonrası fenersiz sokağa çıkılması yasaklanmıştı. 4.Murat sık sık kılık değiştirir, İstanbul içinde dolaşırmış.. Buna o zamanlar tebdil-i kıyafet denirmiş. Mahallenin birinde cami hocası caminin kapısını kilitlemeyi unutarak eve geldiğini fark etmiş. Hocanın evi caminin karşısındaymış. Evde on beş, on altı yaşındaki oğluna fenerini alarak cami kapısını kilitlemeye gitmesini söylemiş. Hava karardı kararacak durumda. “Oğlan bir koşu gider, gelirim “diye düşünerek yanına fener almadan camiye gidip, kapısını kilitlemiş. Caminin bahçesinden sokağa çıkmış. Bir de ne görsün? Padişah ve celladı karşısında dikiliyor. Ödü kopmuş. “Bre melun, fenersiz gezersin” diye kükremiş padişah. Oğlan daha mazeretini söylemek için ağzını açtığında ,başı boynundan ayrılmış, yere düşmüş. Ertesi gün çocuğun cesedini cami önünde bulmuşlar.4.Murat devrinde İstanbul’daki büyük yangınlara , kahvehanelerin sebep olduğuna karar verildi. Din adamları da bu yerlerin tembelliği artırdığı , camilere devamı azalttığını düşünüyorlardı. Kahve içmek yasaklandı, kahvehaneler kapatıldı. 4.Mehmet devrinde ise yasak kaldırıldı. Sultan 4.Murat 1623-1640

Kendisinin deli olduğu şeklindeki rivayetler çok da doğru olmayan padişahın zamanında halkın araba ile şehirde dolaşması yasaklandı. Buna sebep, Sultan’ın , Üfürükçü hocaya giderken dar bir sokakta arabasının karşısına başka bir arabanın çıkması ve yolun açılmasının biraz uzun sürmesidir. Bu olaya padişah çok sinirlenmiştir. Durumdan sorumlu tuttuğu Salih Paşa’yı Üfürükçü Hocanın evine çağırtıp, kuyu ipi ile boğdurmuştur. Sultan İbrahim 1640-1648

1666’da Mevlevilerin yaptığı ayinler ve 1667’de kabir ziyaretleri yasaklandı. Sultan 4.Mehmet (Avcı Mehmet) 1648-1687

Padişah 3. Ahmet, Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın olduğu Lale Devrinde , 1725 tarihinde İstanbul’da Müslüman kadınların dar ferace giymemeleri ,gösterişli uzun yakalar , yemeniler , kurdeleler ,süslü baş örtüler kullanmamaları konusunda ferman yayınlanmıştı. Lale Devri 1718-1730

Mesire yerlerinde kadınların açık sayılabilecek giysilerle gezindikleri sebebi ile 1750 yılı başında ,kadınların bu yerlere araba ile gitmeleri yasaklandı. Sultan 1.Mahmut 1730-1754

Sur içindeki meyhaneleri kapattırmış,kadınların açık ve süslü elbiselerle gezmemesi konusunda fermanlar yayınlamıştır. Sultan 3. Osman 1754-1757

1821 yılında Ramazan ayında , İstanbul’da veba salgınını önlemek için ,davulcuların sokaklarda dolaşarak , davul çalmaları, mani okumaları, meddahların kahvehanelerde hikaye anlatmaları , yine kahvehanelerde dama, tavla, satranç, oynanması yasaklandı. Yine de üç bin civarında insan hayatını kaybetti. 1821’de evlerde yemek israfını önlemek için yemek çeşidi konusunda da yasak getirilmiş ama başarılı olmamıştır. Sultan 2. Mahmut 1808-1839

1870′ de Maarif Nazırı Saffet Paşa’nın nutku ile ilk Kız Öğretmen Okulu İstanbul’da açıldı. Bu okulun açılma sebebi 1859’dan itibaren açılan kız rüştiyelerine kadın öğretmen yetiştirmekti. Kız öğretmen okullarında uzun süre erkek öğretmenlerin ders vermesinde bir takım şartlar arandı. Yaşlı ve çirkin erkek öğretmen olması gibi. Erkek öğretmenlerin okula giriş ve çıkışlarında yanlarında bir görevli kadın oluyordu. Sultan Abdülaziz 1861-1876

1892 tarihinde , matem tutan hristiyanlara benzedikleri ve güvenlik sebebi ile kadınların siyah çarşaf giymeleri yasaklandı. Ayrıca saray kadınları dışındaki kadınların ferace giymesi de yasaklandı.Yine 1900 lü yılların başında tramvay, şimendifer. vapur gibi ulaşım araçlarında kadın ve erkek bölümleri arasında tahta bölmeler yapılmıştı. Kadınlar kocaları ile birlikte faytona binemezdi. Ev ziyaretlerinde kadınlarla erkeklerin odaları ayrıydı.Kadınlara yasak olan veya olmayan sokaklardan oluşan bir şehir haritası yapılmıştı. Sultan 2. Abdülhamit 1876-1909

1914 tarihinde kadınların ince kumaştan çarşaf ve yeldirme giymesi , şarkı söylemesi, tiyatroya gitmesi, ticaret ile uğraşması, kanunen olmasa da fiilen yasaktı. Kadınların toplu olarak bir yerde bulunmaları da yasaktı. Rüşvet veren kadın affedilmezdi. Sultan 5.Mehmet Reşat 1909-1918

Bütün bu yasaklardan kadınlar Osmanlı Devleti’nin temellerinde yükselen Türkiye Cumhuriyeti Zamanında kurtulmuşlardır. Hatta bu yasakları hayretle karşılayanlar vardır.